Sayın Süleyman Demirel’i Başbakanlığından beri tanırım. Cumhurbaşkanlığı döneminde de ziyaretine gittim. Her zaman kapısı bana açıktı. Götürdüğüm konuları ilgi ile dinler, varsa gereğini yapardı. Cumhurbaşkanlığı görevi bittikten sonra da birkaç defa evinde ziyaret ettim. Hatta bir defasında “çocuklarını da getir tanışalım” dedi. Maalesef nasip olmadı.
Rahmetli kitapları severdi herkes de getirirdi. AKA Anadolu Kültür Akademisi olarak hazırladığımız Ankara’nın Roma Dönemine ait kitapları götürdüm. Memnun oldu “doğru iş yapmışsınız” dedi.
Vefatından önce yaptığım bir ziyarette beni her zaman ayakta karşıladığı halde bu defa gayet nazik bir şekilde, özür dileyerek “Turgut kusura bakma ben kalkamıyorum” dedi. Ben de “Efendim siz zahmet etmeyin, kalkmayın, ben yanınıza çömelirim” dedim ve bu hatıra fotoğrafını çektirdik. Bazı insanların değeri vefatından sonra daha çok anlaşılıyor. Sayın Süleyman Demirel’in dehası, vatan sevgisi ve pratik zekası zamanla daha iyi anlaşılıyor. Yeri doldurulamaz bir Devlet adamıydı. Şükranla anıyorum mekanı cennet olsun.